1978 yılında, Amerika’nın Hawaii eyaletinde, bir grup arkadaş arasında, insanın dayanma gücü üzerine başlayan iddialaşma üzerine filizlenen “Triatlon”, önceleri bu fikri duyan hemen herkes tarafından “imkânsız” olarak nitelendirildi. Her biri son derece efor gerektiren yüzme, bisiklet ve koşu branşlarının tek bir yarışmada birleştirilmesi, pek de akıl alır bir iş değildi. İddialar günlere, haftalara yayıldı ve sonunda bütün kente yayılan bir turnuva düzenlendi. İkinci yarıştan sonra popüler bir televizyon kanalının müsabakanın yayın haklarını satın almasıyla ünü ABD’ye yayılan triatlon, 1992 yılında 48 ülkeden 1300 sporcunun yarıştığı dev bir organizasyona imza attı ve bir daha unutulmamak üzere hayatımıza girmiş oldu.
Ülkemizde ise ilk triatlon denemeleri 80’li yılların sonunda Boğaziçi Üniversitesi’nin spor şenliklerinde bir grup öğrenci tarafından gerçekleştirildi ancak uluslararası kurallara uygun nitelikteki ilk yarışma 1991 yılında Alanya’da yapıldı. Gelenekselleşen Alanya Triatlonu, her yıl benzer tarihlerde, pek çok ülkeden sporcunun katıldığı, eğlenceli bir müsabaka olarak faaliyetlerine devam etmekte.
Mesafe ve dayanıklılık üzerine kurgulanmış çoklu spor dalı olan triatlıon, kışın kapalı alanlarda yapılabilmesine rağmen genelde doğal alanlarda ve açık havada yapılması nedeni ile bir doğa sporu olarak da nitelendirilebilir. Doğa sporu olur da adrenalin tutkunu gönüllülerimiz kayıtsız kalır mı, dedik ve biz de 2017 yılı içerisinde AKUT Triatlon branşını oluşturduk.
Çatısı altında yüzlerce atlet ve bisikletçi bulunduran AKUT’un bu alanda da adını altın harflerle yazdıracağına eminiz… Bizimle koşmaya ve pedallamaya ve kulaç atmaya var mısınız?